18 Eylül 2013 Çarşamba

112'de çalışan Sağlık Personellerinin zor çalışma şartları

SES, 112 Acil Hizmetinde çalışan sağlık çalışanlarının yaşadıkları mağduriyetler ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında çalışanların rahatsız edilmemesi hususunda önlemler alınması gerektiğine vurgu yapıldı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)112 Acil Hizmetinde çalışan sağlık personellerinin yaşadıkları mağduriyetleri ile ilgili bir basın açıklaması düzenleyerek, sağlık personellerinin rahatsız edilmesi konusunda önlemler alınması gerektiği çağrısında bulundu. SES adına basın açıklamasını okuyan SES Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Alökmen Uyanık, Diyarbakır 112 Acil Hizmetlerinde 500'ün üzerinde çalışanın bulunduğunu belirterek, sorunların gittikçe arttığını söyledi.
 
'Tuvaleti olmayan istasyonumuz bulunmaktadır' 
 
SES Diyarbakır Şube Başkanı Uyanık, son dönemlerde yapılan yeni personel atamalarının, yeni istasyonların açılması ve yeni ambulans alımları olumlu bulduklarını belirterek, "Yetersiz idari yönetim anlayışından kaynaklı sorunlar artarak devam etmektedir. İstasyonların fiziksel koşullarının olumsuz olması, çalışan personelin halka acil sağlık hizmetini sunmasını olumsuz etkilemektedir. Benzin istasyonunda faaliyet sürdüren istasyonumuz olduğu gibi tuvaleti dahi olmayan istasyonumuz bulunmaktadır. İstasyonların bulunduğu mekânların güvenliği bulunmamaktadır. Birçok istasyonumuz günlük ortalama 15 -20 vaka yaparken bazı istasyonlarda sadece ayda birkaç vaka ile çalışmaktadır" şeklinde konuştu.
 
'112 acil sağlık personeli aç çalışmaktadır' 
 
122 Acil servisinde çalışanların yemek sıkıntısı olduğunu ifade eden Uyanık, ödenek yetmediği durumlarda da döner sermaye kaynaklarından karşılanması gerektiği belirtildiği halde çalışanların yemek sorununu bir türlü çözüme kavuşturulmadığını söyleyerek, "Merkez istasyonlarının yemek yiyebilmesi için hastane yemekhanelerinden faydalanması şeklinde düzenleme yapılmıştır. Fakat hastane yemekhaneleri belirli saatlerde hizmet sunmaktadır. Bundan kaynaklı olarak istasyonların çoğu o saatlerde de vaka çıkışı yapmak zorunda kaldığından yemek yiyememektedir. Taşra istasyonlarında ise hastanelerde yemek yeme imkânı bile bulunmamaktadır. Bulundukları yerleşim yerlerinde hastane olmadığından kaynaklı yemek yiyememektedirler" ifadelerini kullandı.
 
Malzemelerin eksik olduğunu sözlerine ekleyen Uyanık, "Sağlıkta tasarruf adı altında sürücülük deneyimi geliştirilmeden ATT ve Paramediklerin sürücü yaptırılması, ambulans kaza oranını önemli ölçüde artırmıştır. Malzeme eksiği ve eski ambulanslarda çalışmak, sağlık çalışanlarının ve hizmet alan halkın can güvenliğini tehdit etmektedir" dedi.
 
'Örneği hiçbir yerde görülmeyen bir uygulamaya tabi tutuluyoruz' 
 
Basın açıklamasında, çalışanların tatil hakkının verilmediğini de ifade eden Uyanık, 112'de gece-gündüz, resmi tatil demeden hizmet sunulduğunu söyleyerek, "Buna rağmen normal haftalık mesai saati 40 saat olduğu halde bunu aşan fazla çalışma olmaktadır. Hatta haftalık 72 saat çalıştırılma söz konusu olabilmektedir. Üstelik 6 aydır fazla mesai ücretleri ödenmemektedir.ATTDoktorParamedikSürücü ve Hemşireler aynı işi yaptıkları halde çalışma saatlerinin farklı olması, çalışanlar arasındaki iş barışını zedelemektedir. Sağlık personelinin tek çalıştırılmaması gerekirken Paramedik ve Doktorlar dışında kalan diğer yardımcı sağlık personeli çoğu zaman tek çalıştırılmaktadır. Acil sağlık hizmetleri gibi stresli ve riskli bir birim sadece ATT'ler üzerinden yürütülmektedir. Özellikle yaz döneminde alınan hastalık raporlarında yasal kesintinin yanında cezalandırma yöntemi olarak döner sermayeden kesintiye gidilmesi çalışanlarda huzursuzluğu artırmaktadır" şeklinde belirtti.
 
Uyanık, son olarak tüm bu sorunların kaynağında, kötü yönetim anlayışı yatmakta olduğunu iddia dile getirerek, "Sorunlara ilişkin yetkili makamlarla yapılan tüm görüşmelere rağmen çözüm üretilememektedir. Buradan tüm yetkili makamları göreve çağırıyor ve idari yetkililer hakkında 'Suç Duyurusu' başta olmak üzere tüm hukuki girişimlerde bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz" ifadelerini kaydetti. (Hüseyin Yalçın - İLKHA)
 
Kaynak:http://www.ilkehaberajansi.com.tr/haber/112-acil-personeli-ac-calismaktadir.html
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/112de-calisan-saglik-personellerinin-zor-calisma-sartlari-haberi-33

ÇÖZÜM SÜRECİ SAĞLIK PERSONELİ İSTİFALARINI AZALTTI

Önceki yıllarda atanan sağlık personelinin yaklaşık yüzde 30'unun göreve başlamadan istifa ettiği belirtilen ve bu nedenle personel sıkıntısı yaşanan Şırnak'ta son atamalarda 87'si doktor 150 sağlık personeli göreve başladı İl Sağlık Müdürü Barış: "Son bir yılda çözüm süreciyle kentimize atanan personelin tamamı göreve başladı” Dahiliye uzmanı Demirbulak: "İnsanların doktorlara olan saygısını ve iyi niyetini görünce ön yargımız kırıldı"
Önceki yıllarda atanan sağlık personelinin yaklaşık yüzde 30'unun göreve başlamadan istifa ettiği belirtilen ve bu nedenle personel sıkıntısı yaşanan Şırnak'ta son atamalarda 87'si doktor 150 sağlık personeli göreve başladı.
 
Şırnak İl Sağlık Müdürü Ahmet Barış, yaptığı açıklamada, çözüm süreci ile bölgede her alanda rahatlama yaşandığını belirterek, sürecin Şırnak'taki sağlık sorunlarının başında yer alan personel yetersizliğine de çare olduğunu söyledi.
 
Sağlık Bakanlığınca Şırnak'a atanan 87'si doktor 150 sağlık personelinin tamamının göreve başladığını ifade eden Barış, şöyle dedi:
 
"Önceki yıllarda kentimize atanan sağlık personelinin yaklaşık yüzde 30'u göreve başlamadan istifa ediyordu. Bakanlık son atamalarda bölgenin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak 15'i uzman 87 doktor ataması gerçekleştirdi. Son atamalarla önemli oranda personel artışı yaşadık. İl genelinde 138'i uzman 305 doktorumuz var. Mevcut personelimizin neredeyse 3'te 1'i oranında atama yapıldı. Bu önemli bir orandır."
 
"Çözüm süreci bölge için bir fırsat"
 
"Son bir yılda çözüm süreciyle kentimize atanan personelin tamamı göreve başladı" diyen Barış, nüfusa düşen doktor oranına bakıldığında son sıralarda görülen Şırnak'ta son 10 yılda uzman hekim sayısının 10 kat arttığını vurguladı.
 
Diğer personel oranında da artış olduğuna dikkati çeken Barış, "Bu hizmetlerin sürdürülebilir olması için hizmetin tüm halka eşit ve adil biçimde ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bunun için yeterli hekim ve sağlık personelimizin olması gerekiyor. Bu bağlamda çözüm süreci bölge için bir fırsat. Bu fırsatın da hizmet olarak buradaki vatandaşlara yansıyacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
 
Şırnak Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Erkan Tokur ise personel sayısının artmasıyla diğer çalışanlara düşen iş yükünün azaldığını, çalışma ortamının rahatladığını söyledi.
 
Bu durumu çözüm sürecine bağladıklarını kaydeden Tokur, şöyle konuştu:
 
"Diğer sağlık çalışanlarımız da rahatladı. Daha az nöbet tutuyorlar. Bu da onların daha huzurlu çalışmasına ve daha iyi hizmet vermesine vesile oluyor. Bu açıdan çözüm süreci sağlık sektörüne önemli yarar sağladı. Şırnak'ta bu dönemden sonra sağlıkta çok büyük atılımlar olacak. Halkımıza en iyi hizmeti vermeye çalışacağız."
 
"Çözüm sürecini sonuna kadar destekliyoruz"
 
Aydın'dan Şırnak'a atanan ve göreve başlayan doktorlardan dahiliye uzmanı Aslı Demirbulak, buraya atandığını öğrendiğinde önce bir tedirginlik yaşadığını belirtti. Kente geldiğinde tedirginliğinin sona erdiğini vurgulayan Demirbulak, "İnsanların doktorlara saygısını ve iyi niyetini görünce önyargımız kırıldı" ifadelerini kullandı.
 
Beslenme ve diyet uzmanı Sevim Uslu da gelirken tereddüt yaşadığı Şırnak'ı artık doktor arkadaşlarına tavsiye ettiğini belirtti.
 
Dermatoloji uzmanı Ezgi Ulu ise Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanının açılmasıyla ulaşım sorunun kalmadığını anlatarak, "Şırnak'a gelirken üzülerek geldim ancak geldikten sonra şehri çok sevdim. Tek sorun olan ulaşım problemi de havaalimanının açılmasıyla sona erdi" diye konuştu.
 
Şırnaklı vatandaşlardan Esat Ediş de Şırnak halkının çözüm sürecini desteklediğini ifade ederek, önceki yıllarda yaşanan olaylardan dolayı doktorların ve sağlık personelinin kentte kalmak istemediğini ancak çözüm süreci ile bu sorunun aşıldığını kaydetti.
 
Sürecin herkeste büyük umut yarattığını ifade eden Ediş, "Çözüm sürecini sonuna kadar destekliyoruz" dedi. - Şırnak
 
AA
 
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersonel

Sağlık Bakanlığı Hastanaleri uyardı

Acile gelen hastalar artık geri çevrilmeyecek ve ücret talep edilmeyecek. Hastanelere yeni genelge ile düzenleme geliyor.
 
Acil servis hizmetlerinden ısrarla ücret almaya çalışan özel hastanelere bir uyarı daha geldi. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun tarafından valiliklere gönderilen genelgede, acil olarak kamu ve özel hastanelere başvuran hastaların sağlık güvencesine ve ödeme gücüne bakılmaksızın tedavi edilmesi gerektiği belirtildi ve “Sağlık kuruluşu, acil olarak gelen hastalara yeterli porsoneli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile acil sağlık hizmetini sunmaktan kaçınamaz” denildi.
 
Genelgede acil sağlık halleri, “ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren haller” olarak tanımlandı.
 
‘Acil sağlık hali’ tanımlandı
 
Genelgede, başka hastanelere sevkin hayati risk doğuracağı hallerin de aci olduğu belirtildi. SGK’nın konuyla ilgili sağlık uygulama tebliğine göre, acil durumu sona eren hastaya ücret ödeyeceği ile ilgili bilgi verilmesi zorunluluğu bulunduğuna işaret edilen genelgede, müteakip işlemler için para ödemesi gereken hastalara mutlaka belge imzalatılması gerektiği kaydedildi.
Genelgede, acile yapılan başvurular neticesinde “Acil Halin Sona Ermesine İlişkin Bilgilendirme Formu” imzatılan hasta veya yakınlarına, SGK sağlık uygulama tebliğinin, “İlave Ücret Alınmayacak Sağlık Hizmetleri” başlıklı maddesindeki sağlık hizmetleri ile ilgili bilgi verilmesi, ücret alanıcak hastalara da ilave ücretlerle ilgili ayrıntılı bilgilendirme yapılması istendi. Genelgenin uygulanmasıyla, hastaneden çıkış işlemlerini yaptıran hastanın “ödeme sürprizi” ile karşılaşmaması, sadece kabul ettiği paralı hizmeti alması hedefleniyor. 
 
 
http://gundem.milliyet.com.tr/acil-hastalara-yeni-genelge/gundem/detay/1765121/default.htm
 

Doktor ve Hemşireler artık daha az nöbet tutacak

Medimagazin'in özel haberine göre, Nöbet.com.tr web sitesi adil Nöbet paylaşımı sayesinde 400 Bin iş gücü tasarrufu sağlayacak, böylelikle doktor ve hemşireler daha az nöbet tutmuş olacak.
"Türkiye’de tüm iş kollarında ayda 100 bin nöbet listesi hazırlandığını ve her yöneticinin nöbet çizelgeleri için 3-4 gününü ayırdığını düşünürsek, nöbet.com.tr aylık toplamda 300-400 bin iş günü tasarrufu sağlayabilir” dedi.
 
İzmir'de kendi mağduriyetinden yola çıkan 18 yıllık anestezi teknisyeni Atilla Ayar, "www.nobet.com.tr" sitesini kurdu. Sağlık çalışanları arasında kısa sürede büyük ilgi toplayan ve ücretsiz olan siteyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
 
Nöbet.com.tr'nin dayalı olduğu sistemi oluşturmaya neden gerek duydunuz?
 
“İzmir’de Ege doğumevi Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde 18 yıldır anestezi teknisyeni olarak görev yapıyorum. Hastanemizde görevli 17 anestezi teknisyeninin 24 saat esasına dayalı nöbetlerini, ihtiyaç ve gereksinimlerimize göre kendimizi hazırlıyorduk. Ancak geçtiğimiz yıl sağlıkta meydana gelen değişimle tüm kamu hastaneleri, kamu hastaneler birliği oluşumu altında toplandı. Biz Tepecik Hastanesi’ne bağlandık. Bağlı olduğumuz hastanenin Anestezi Kliniği, “Artık bizim nöbet sistemimizle çalışacaksınız” dedi. Bu yeni durum kimsenin mağdur olmadan çalıştığı nöbet sistemimizi rafa kaldırıyordu.  Klinik yöneticilerine itirazda bulunarak, yıllardır kullandığımız sistemin istatistiki verilere dayandığını ve çalışanları da mutlu ettiğini söyledim. İtirazım kabul edilmeyince adil, istatistiki verilere dayalı bir nöbet programı yaptırmaya karar verdim”
 
Oluşturduğunuz sistemi hazırlamak ve test etmek ne kadar sürenizi aldı? Doğru işlediğini nasıl kontrol ettiniz?
 
“2013 yılı başlarında önce nöbet programını Excel de yapmaya çalıştım. Daha sonra web yazılımcısı arkadaşımın da önerisiyle nöbet programını, bir bilgisayar yazılımı haline getirmeye karar verdik. Hatta bu çalışmalar sırasında programcı arkadaşıma ‘Bu siteyi Şanlıurfa’daki sağlık çalışanı da  görebilecek mi?” diye sordum. O da evet yanıtını verdi. Hızlı ve sıkı bir çalışmayla nöbet.com.tr sitesini 2013 yılının mart ayında tamamladık. Ve sitemizi sağlık çalışanlarının kullanımına ücretsiz olarak açtık. İlk günlerde sitenin doğru çalıştığını bir sağlık çalışanı olarak önce kendim test ettim. Mazeret, izin durumlarının girildiği sağlık çalışanları için nöbet listeleri yaptım ve sitenin doğru çalıştığını gördüm.
 
Nöbet.com.tr KOBİ'lerden büyük işletmelere kadar aklımıza gelecek her türlü firma için kullanılabilir mi? Buna birkaç iyi örnek verebilir misiniz?
 
“Ben bu sistemi kurarken öncelikle kendim ve sağlık çalışanı meslektaşlarım için planlamıştım. Sağlık alanı dışındaki işyerlerinde nöbet listeleri hazırlanma aşamasında sıkıntılar yaşandığını bilmiyordum. Sitemiz faaliyete geçtikten sonra havalimanı güvenlik görevlisinden, cezaevindeki gardiyanlara, Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nden belediye zabıta memurlarına kadar bir çok kesimden nöbet.com.tr’ye üyelikler aldık. Geldiğimiz noktada sitemize sağlık dışında çeşitli yerlerden üyeler gelmeye başlayınca aslında bu hizmetimizin her kurum için önemli ve kullanılabilir olduğunu tespit ettim”
 
Nöbet.com.tr işletmelerde nasıl bir değişim sağladı? Bu değişim nasıl algılandı? 
 
“Nöbet.com.tr kısa zamanda Türkiye gelinde tanındı. Her bölgeden üye girişleri oldu. Program sağlık ve diğer iş kollarında adil nöbet listesi hazırlanması, nöbetlerin istatistiklerinin tutulması konularında büyük kolaylık sağladı. Sitemiz nöbet kavga ve tartışmalarına son verirken, bu sayede iş barışına büyük katkılar sağladığını düşünüyorum. Çünkü sitemize bu yönde yorum ve mesajlar çok sayıda geliyor. Site ayrıca nöbet listesi hazırlayan yöneticilerin iş yükünü azaltırken, ‘Hangi nöbeti kim tutacak’ tartışmalarına da son verdi. Bu değişim çok olumlu algılandı beni arayan bazı doktor ve hemşire arkadaşlardan, “Böyle bir sistemi düşünmüştük hep çok aramıştık size çok teşekkür ederiz”  gibi tepkiler alıyorum”
 
Nöbet.com.tr zaman ve maliyet tasarrufu açısından şirketler adına büyük bir fayda sağlayabilir. Elde ettiğiniz istatistikler ne diyor? Şirketlere rakamsal olarak nasıl bir fayda kazandırdığınıza dair örnekler verebilir misiniz? 
 
“Bu işi ben biraz muhasebe işine benzetiyorum eskiden şirketlerin muhasebeleri defter şeklinde tutulurdu ve en büyük şirketlerde bu işi takip eden çok sayıda muhasebeci olurdu. Şimdi ise tüm muhasebe kayıtları programlarda yüklü ve daha az kişiyle bu iş hem daha kısa sürede hem de daha güvenli bir şekilde yapılmaktadır.  Türkiye’de tüm iş kollarında ayda 100 bin nöbet listesi hazırlandığını ve her yöneticinin nöbet çizelgeleri için 3-4 gününü ayırdığını düşünürsek, nöbet.com.tr aylık toplamda 300-400 bin iş günü tasarrufu sağlayabilir. Sitenin herkes tarafından kullanılması, ülke ve insan kaynaklarımızın verimli kullanılması açısından çok önem arz etmektedir. Nöbet .com.tr kullanıcıları, hem kısa sürede sonuç almakta, hem de mükemmel bir nöbet listesi hazırlıyorlar”
 
Nöbet.com.tr ilk olarak hangi işletmelerde, hangi sektörlerde yayıldı? Almış olduğunuz olumlu ve olumsuz tepkiler genel olarak nedir?
 
“Benimde sağlık çalışanı olmam sebebiyle site ilk olarak hastaneler ve sağlık kuruluşlarında kullanılmaya başlandı. Daha sonra da diğer kamu ve özel kuruluşlar arasında hızla yayıldı”
 
Nöbet.com.tr'den çok memnun olan kullanıcılar nasıl yorumlarda bulunuyor?
 
“Çok olumlu yorumlar alıyorum. Yorumda bulunanlar, “İyi ki bu siteyi hazırlamışsınız. Nöbetlerimizi hazırlamak için 3-4 gün uğraşıyordum. Site nöbet listesini bir iki dakikada hazırlıyor” diyor.
 
“İstanbul’dan arayan bir hemşire, hastanenin acil servisinde 42 kişilik personelle görev yaptıklarını ve nöbet çizelgesi hazırlamakta büyük güçlük yaşadıklarını söyledi. Nöbet çizelgesi hazırlamakta zorlanması nedeniyle, sorumlu hemşirenin gönüllü 12 hemşireyi sabit nöbetçi yaptığını söyledi. Bu trajik durum nöbet listelerinin ne kadar zor hazırlandığını göstermektedir”
“Adana’dan görüştüğüm bir doktor, üç doktorla birlikte yaklaşık üç gün nöbet çizelgesi hazırlamak için uğraştıklarını yine de nöbet tutan doktorları memnun edemediklerini ifade etti”
 
Olumsuz tepkiler nasıl ve ne gibi şikâyetlerde bulunuyorlar?
 
“Kullanıcıların panellerini oluşturmak için mail adreslerini alıyoruz. Bazı kullanıcılar, bu işlemin gereksiz olduğunu ifade ediyor. Oysa kullanıcı mail adresiyle girdiği sistemdeki üye panelinden nöbet listesi hazırlayan yöneticisine mazeret, özel isteklerini belirtebiliyor, ayrıca nöbet liste ve istatistiklerini de görebiliyor”
 
Gelen geri bildirimleri değerlendirerek Nöbet.com.tr 'de ne gibi güncellemeler veya değişiklikler yapmayı planlıyorsunuz?
 
“Sitemize çok sayıda geri bildirim alıyoruz. Bunlar çoğunlukla ‘vardiya düzenlemesi’ ve ‘saatli çalışma’ konularında geliyor. Her iki konu üzerinde araştırma ve çalışmalarımız devam ediyor. En kısa zamanda bu talepleri de karşılayacağız”
 
Sistemin giderek yaygınlaşması halinde mobil uygulama haline getirmeyi düşünüyor musunuz? Size ortaklık için işbirliği teklifi geliyor mu?
 
“Ben böyle bir sistemi kurduğumda ilk aklıma gelen mobil uygulamaydı. Bizim açımızdan sistemin tüm ihtiyaçları karşıladığını gördüğümüz anda mobil uygulamasına da geçeceğiz. Şu ana kadar hiçbir ortaklık teklifi almadık. Tekliflere açığız”
 
Bir yıl içinde Nöbet.com.tr'nin nasıl bir noktaya gelmesini bekliyorsunuz?
 
“Sitenin ülke çapında büyük ilgi görmesi  beni çok heyecanlandırdı. Sistemin bu hale nasıl geldiğine hala inanamıyorum. Sitem sayesinde özel şirketler, devlet kurumları tarafından kullanılmaya başlarken ve nöbet tutanların mağduriyeti giderildi, zaman ve iş gücü kayıpları da önlendi. Bundan sonraki süreçte nöbet.com.tr hangi noktaya gelirse gelsin toplumsal faydanın sürmesi beni mutlu ve memnun  edecektir”
 
Medimagazin
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/doktor-ve-hemsireler-artik-daha-az-n

14 Eylül 2013 Cumartesi

Sağlıkta ‘hostes hemşire’ dönemi

Hasta memnuniyeti hedefleyen Şanlıurfa Kamu Hastaneler Birliği Türkiye’de ilk olan bir uygulamaya imza attı. Kamu Hastanenler Birliği Genel Sekreterliği sağlıkta ‘hostes hemşire’ dönemi başlattı. Uygulama Çerçevesinde Şanlıurfa’daki 14 devlet hastanesinde 15 hemşire görevlendirildi. Bu hemşireler her gün yatan hastaları ziyaret ediyor, talep ve isteklerini soruyor. Ayrıca taburcu olan hastaları da evlerinde ziyaret ederek hastanelerdeki eksiklikleri gidermeye çalışıyor.
Şanlıurfa Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği sağlıkta memnuniyeti arttıracak yeni bir uygulamaya imza attı. Şanlıurfa’da bulunan 14 devlet hastanesi için yeni bir birim oluşturdu. ‘hostes hemşire’ adı verilen yeni birim hasta memnuniyetini arttırmayı hedefliyor. Her bir hastanede bir kişi görev yapıyor. Ancak büyük hastanelerde iki kişi görevlendiriliyor. Bu hemşirelerin görevi hastaların sorunlarını dinlemekten ibaret. Her gün yatan bütün hastaları ziyaret eden ekip, musluğundan tutun da hastane banyosuna, klimasına, televizyonuna, hatta her gün çarşafının değiştirilip değiştirilmediğini soruyor. Hastanın talep ve şikayetlerini tek tek not alan hostes hemşireler, bu talepleri hastane yönetimine sunarak pratik çözüm yolları aranıyor. Taburcu olan hasta ise evinde ziyaret ediliyor. Birçok ilin bu uygulamayı beğendiği ve bunun için altyapı hazırlığını sürdürdüğü öğrenildi. Konu ile ilgili Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Turhan Sulhan, insan odaklı hizmet sunmayı hedeflediklerini aktardı. Yatan hastalarımızı her gün belirlemiş olduğumuz ve sadece bu işi yapan, belirli bir eğitimden geçirmiş olduğumuz arkadaşlarımız sabah ve akşam günde iki kez hastalarımızı ziyaret ediyorlar. Önce ‘geçmiş olsun’ deyip hal hatır soruyorlar ardından onların bir isteklerinin olup olmadığını bunun dışında yemekten memnuniyetleri, hemşire ve çalışanlarımızın ilgisi, işte televizyonun çalışıp çalışmadığını, musluğunu… diğer ihtiyaçları birebir yerinde tespit ederek yönetime sunuyor." dedi.
 
Bu projenin ilk defa Şanlıurfa’da uygulamaya koyduklarını ve birçok ilin de yakından takip ettiğini dile getiren Sulhan, "Bunun örneği yok biz ilk başlattık. Bunu yaygınlaştıracağız daha da sonuçta ciddi manada olumlu yönde geri dönüşler alıyoruz. Bu noktada yaptığımız ev ziyaretleri var. Bu hastaları daha da memnun ediyor. İlimizdeki 14 hastanemizde eğitim araştırma hastanemizde 2 personel olmak üzere 15 personelle bu işi yapıyoruz." diye konuştu. 
 
Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları Hastanesi Müdürü Şemsettin Nas ise bu uygulamanın hastane yönetimlerini rahatlattığını söyledi. Nas, "Koca bir hastanede günlük her tarafa ulaşmanız mümkün değil. Ama böyle bir uygulama ile gözümüz kulağımız olan hostes hemşireler her gün, her hasta ile temas edip, her odaya girip çıkmaları her musluğa bakmaları her kapıyı, televizyonu kontrol etmeleri bana her türlü problemi ulaştırıyor. Ve ben en hızlı şekilde bunları çözmeye çalışıyorum." ifadelerine yer verdi. Nas, geri dönüşümlerin son derece memnuniyet verici olduğunu gözlemlediğini sözlerine ekledi. Hasta ve yakınları da istek ve şikayetlerini daha hızlı ve çözülebilir şekilde hastane yönetimine sunulmasından memnun. 
 
Hostes hemşireler tarafından evi ziyaret edilen Zeynep Demir adındaki hasta yıllardır hastaneye gidip geldiğini ve her geçen gün daha da iyileştirmelerin yapıldığını ifade etti. Zeynep, bu uygulamanın çözüme erişilebilirliği arttırdığını kaydetti.
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/saglikta-hostes-hemsire-donemi-haberi-3210.html

Doktora, Şiddete uğrama durumunda basınla görüşmeyeceksin talimatı

Konya’da, doktorlara, şiddete uğramaları durumunda basına bilgi verilmeyeceğine yönelik form imzalatıldığı iddia edildi.
Doktorlara yönelik şiddet olaylarının gündemi meşgul ettiği bugünlerde Konya’da ilginç bir uygulama yapıldığı ortaya çıktı. İddialara göre, Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktorlara, 'Şiddete uğrama durumunda basına bilgi vermeyeceğim.' diye matbu dilekçe imzalatılıyor. Dilekçenin aile hekimlerine de imzalatılacağı iddia edilirken, hekimler duruma tepki gösterdi. 
 
İsmini vermek istemeyen bir doktor, bakanlıktan Müsteşar Nihat Tosun imzalı bir genelgenin teşkilatlara gönderildiğini, genelgenin de personele imza karşılığı dağıtıldığını belirtti. Bu genelge ile duyurunun sağlandığı, hekimlere yönelik şiddet olayının basın ile paylaşılması halinde genelge ihlalinden doktorlar hakkında işlem yapılmasının yolunun açıldığını ileri sürdü.
 
Konya Aile Hekimleri Grubu’na bu konuda gönderilen şikâyet yazısından kendisinin de bilgisi olduğunu söyleyen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Murat Girginer, şöyle konuştu: “Burada ne basının haber alma özgürlüğü engellenebilir ne de şiddete uğrayan hekimin bunu saklamasıyla ilgili bir şey imzalatabilirler. Biz buna karşıyız. Sağlık Bakanlığı müsteşarının bu konuyla ilgili bir düzenleme yapacağı yönünde duyum aldık. Onunla ilgili aile hekimlerine imzalatılan bir şey yok. Hekime, şiddeti engellemeden basına yansımasını engelleyerek örtbas edilemeyeceğini düşünüyoruz. Ortada bir şiddet varsa basının görevi bunu kamuoyuna duyurmaktır.” Konya Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği İdari Hizmetler Başkanı Dr. Ahmet Ergin ise böyle bir uygulamanın olmadığını ifade etti.
 
Haber: EBUBEKİR KORAN | ADANA - 14.09.2013 10:53:07 CİHAN
 
 
EBUBEKİR KORAN | ADANA - 14.09.2013 10:53:07
Kaynak: http://cihan.com.tr/news/Siddete-ugrayan-doktora-basinla-gorusme-talimati-CHMTEyNTMyNS8x
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/doktora,-siddete-ugrama-durumunda-basinla-gorusmeyeceksin-talimati-haberi-3211.html

Ek ödeme yönetmeliğinde değişiklik

Türkiye Kamu Hastaneleri kurumuna bağlı sağlık tesislerinde görevli Personele ek ödeme yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik Yapılması hakkında yönetmelik
14 Eylül 2013 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28765
 
YÖNETMELİK
 
Sağlık Bakanlığından:
 
TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA BAĞLI SAĞLIK TESİSLERİNDE GÖREVLİ
PERSONELE EK ÖDEME YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
 
YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
 
MADDE 1 – 14/2/2013 tarihli ve 28559 sayılı Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (ş) bendi eklenmiştir.
 
“ş) 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında görevlendirilen personele görevlendirme süresince kadrosunun bulunduğu sağlık tesisinden sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak ek ödeme yapılır. Bu şekilde yapılacak ek ödemelerde hizmet alanı-kadro unvan katsayısı uzman tabip ve uzman diş tabiplerinde % 50, tabip ve diş tabiplerinde % 70, diğer personelde ise % 40 oranında arttırılır.”
 
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe ekli 4 sayılı Sağlık Tesisi Puan Ortalaması Tablosunun 5 inci satırı yürürlükten kaldırılmıştır.
 
MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımını izleyen ayın başından itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
 
MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.
 
 
Kaynak:Memurlar
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/ek-odeme-yone

PKK'lılar Hastane sitesini hackledi

Kendilerine sözde 'Şahinler' adını veren PKK'lı hacker grubu, Kayseri'nin Yeşilhisar Devlet Hastanesi'nin internet sitesine saldırdı. Ayyıldız Tim adlı Türk hacker grubu ise amblemi kaldırarak 'Ayyıldız Tim tarafından düzeltilmiştir' ibaresini yerleştirdi.
Türk hackerler Twitter hesabından yapılan açıklamada, PKK'lı hacker grubu  tarafından, Kayseri Yeşilhisar Devlet Hastanesi'nin internet sitesine yapılan saldırı sonrasında, ana sayfaya bölücü grubun ambleminin konulduğu, ambleme tıklandığı zaman sitenin, terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın resminin bulunduğu başka bir siteye yönlendirildiğinin kendilerine bildirildiği, bunun üzerine siteye müdahale ettikleri belirtildi.
 
Yeşilhisar Devlet Hastanesi'ne ait resmi internet sitesi www.yesilhisardh.gov.tr'deki PKK yandaşlarının amblemini kaldıran Türk hackerlar, yerine 'Ayyıldız Tim tarafından düzeltilmiştir' ibaresini yerleştirdi.
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/pkklilar-hastane-sitesini-hackledi-haberi-3213.html

12 Eylül 2013 Perşembe

Sağlık Bakanlığı'ndan önemli duyuru

Sağlık Bakanlığı’nın, 2012 yılındaki, Sağlık Personeline en fazla 30 dakikada kurumuna ulaşacak biçimde ikamet zorunluluğu getiren genelgesi kaldırıldı. Türk Sağlık-Sen tarafından, söz konusu genelgenin iptali için açılan davayı görüşen Danıştay 15. Dairesi genelgenin iptaline hükmetmişti. Anayasa Mahkemesi de ikamet mecburiyeti ile ilgili kanuni düzenlemeyi iptal etmişti. Sağlık Bakanlığı, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararının ardından, yeni yayınladığı bir genelge ile ikamet mecburiyetini düzenleyen genelgeyi yürürlükten kaldırdığını duyurdu.
 
Sağlık Bakanlığı, 2012 yılında yayımladığı genelgeyle Sağlık Personellerinin sağlık kuruluşlarına yarım saatte ulaşabilecek mesafede ikamet etmelerini istedi. Bakanlık, personelin ikametine ilişkin yayımladığı genelgede, Sağlık Personellerinin mesai saatleri dışında da ihtiyaç duyulabileceğini belirtti. Genelgede, 'Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında sağlık hizmetlerinin verimli ve aksamadan yerine getirilmesini temin amacıyla Sağlık Personelleri, ihtiyaç duyulan en kısa sürede sağlık kuruluşuna ulaşması gerekmektedir. Bu itibarla ilgili personelin normal ulaşım şartında 30 dakika içinde sağlık kuruluşunda bulunmasını sağlayacak şekilde kanun hükmüne riayet edilmelidir.' denildi. Genelgede, eş durumu, sağlık sorunu ya da 30 dakikalık mesafede ev bulunamaması gibi durumlarda, sürenin esnetilebileceği belirtildi. Genelgeye aykırı hareket eden Sağlık Personeli hakkında idari ve disiplin işlemi yapılacağı da hükme bağlandı.
 
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, bakanlık genelgesine tepki göstererek, "Sağlık çalışanlarına haksızlık yapılıyor. Genelgenin iptali için dava açacağız." dedi. Türk Sağlık-Sen tarafından da söz konusu genelgenin iptali için açılan dava, Danıştay 15. Dairesi’nce görüşüldü. Danıştay, aldığı kararla genelgenin iptaline hükmetti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’ne de açılan dava sonucunda ikamet mecburiyeti ile ilgili kanuni düzenleme iptal edildi. 
 
Sağlık Bakanlığı, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının ardından bir genelge yayınlayarak, sağlık çalışanlarına 30 dakikada hastanede olacak şekilde ikamet zorunluluğu getiren düzenlemenin kaldırıldığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun imzasıyla yayınlanan genelgede, söz konusu mahkeme kararlarına dikkat çekilerek genelgenin yürürlükten kaldırıldığı belirtildi. 
 
Yayınlanan yeni genelge ile ilgili bir değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “30 dakika şartı Anayasa'ya aykırı ve insan hakkı ihlaliydi. Çalışanların sosyal yaşamlarına müdahale içeriyordu. Ayrıca, İstanbul gibi trafik sıkıntısı olan şehirlerde hastanelere yakın oturan çalışanları bile mağdur edebilecek bir düzenlemeydi. Hem Anayasa Mahkemesi hem de Danıştay’ın iptali bunu ispatlamıştır. Sağlık Bakanlığı da yeni genelgesi ile bu durumu sonlandırmış oldu. Dileğimiz, hukuka uygun olmayan ve çalışanı mağdur edecek uygulamalardan tamamen vazgeçilmesidir.” diye konuştu. 
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/saglik-bakanligindan-onemli-duyuru-30-dk-ikamet-hab

Memura servis hizmeti geri geldi

IMF'nin kemer sıkma paketiyle kaldırılan Memura Servis Hizmeti yeniden geliyor. Buna göre Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı... gibi bakanlıklarda servis hizmeti yeniden başlayacak.

http://www.saglikpersoneli.net/memura-servis-hizmeti-geri-geldi-haberi-3161.html
IMF’nin 2001 krizinden sonra kemer sıkma önlemleri çerçevesinde kaldırılan memura servis yardımı ‘kısmen’ geri geldi. Bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatlarında çalışan memurlar, işe geliş gidişlerinde servis hizmetinden ‘ücretsiz’ yararlanacak.
Maliye, İçişleri, Enerji, Sağlık, Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve bağlı kuruluşlarında çalışan on binlerce memur, 1 Ocak’tan itibaren ücretsiz servis kullanacak. İlk adımı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı TEDAŞ atarken, 10 bin memur için 9 Ekim’de servis ihalesine çıkacak.
2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinden, Başkent’teki memura piyango vurdu. Memur-Sen’in tüm memurlar için istediği ‘ulaşım yardımı’ ekonomi bürokrasisinin ısrarlı itirazları sonrası ‘merkezdeki’ memurlarla sınırlandırıldı. Toplu sözleşme metnine ‘bakanlık ve bağlı kuruluşların merkez teşkilatında çalışan memurlar servis hizmetinden yararlanır’ hükmü konuldu.
Bu çerçevede Maliye Bakanlığı, sağlık bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gibi bakanlıklar ile bunlara bağlı kuruluşların merkez teşkilatında çalışan on binlerce memur ‘ücretsiz servisten’ yararlanma olanağı bulacak.
9 EKİM’DE İHALE
2014 yılından itibaren yürürlüğü girecek olan servis hizmeti ile ilgili ilk adım Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Enerji Bir-Sen’in girişimleri ile Enerji Bakanlığına bağlı EÜAŞ,TEDAŞ ve TEİAŞ Genel Müdürlükleri attı. TEDAŞ Genel Müdürlüğü, EÜAŞ ve TEİAŞ’la birlikte yaklaşık 10 bin memur için 9 Ekim’de ihaleye çıkma kararı aldı.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul ’’Özelliklede Büyükşehirlerde kamu görevlileri mesaiye geliş gidişlerde servis olmayışı nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Çift araçla kuruma gidip gelen memurlarımızın ulaşım masrafı 200 liraya kadar çıkarken; tek araçla gelenlerin 100 lirayı buluyor. Dolayısıyla memurlarımız bu masraftan kurtulmuş olacak” dedi.
Tonbul, bunun bir başlangıç olduğunu belirtirken, önümüzdeki toplu sözleşme süreçlerinde özellikle büyükşehirlerde çalışan memurların tamamını kapsama aldırmak için uğraşacaklarını söyledi. Diğer bakanlıkların da Ocak ayından itibaren bu servis hizmeti verebilmeleri için şimdiden çalışmalara başlamaları gerektiğine dikkat çeken Tonbul, Memur-Sen olarak diğer bakanlık ve bağlı kuruluşlar için de görüşmeler yapılacağını vurguladı. 
Haber:Aysel ALP
Kaynak :Hurriyet.com.tr- http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/24690547.asp

SAĞLIKTA PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİLMELİDİR

Yeni kurulan Kamu Hastane Birliklerinin başında bir iki birlik hariç hekimler görev yapmaktadır. Fakat yeni yönetim anlayışıyla bu hekimler hekimliklerine odaklanıp, yönetim işlerini daha donanımlı olan yöneticilere bırakmalıdır. Yrd. Doç Dr. Taşkın KILIÇ sizler için kaleme aldı...
Sağlık Bakanlığı 2012 yılında radikal bir adım atarak Sağlık kurumlarının hem işleyişi hem de yönetiminde, çağdaş yönetim normlarına uygun yapılanmaya gitti (Kamu hastane kurumu, hastane yöneticisi vs.). Bu yapılanma kısa sürede bazı pozitif sonuçlar vererek özellikle kurumların bütçelerinde önemli tasarruflar elde edildi. Ancak finansal anlamda elde edilen ya da edilecek başarı sağlık sektörü gibi dev bir alanda beklenen köklü değişiklikler için yeterli gözükememektedir. Finansal başarı, insan kaynakları, hizmet kalitesi, hız, liyakat, çalışan memnuniyeti, verimlilik, gibi diğer çıktılarla da desteklenmelidir.
Mevcut yapı incelendiğinde illerimizin Kamu Hastane Sekreterliklerinde toplam 87 genel sekreter görev almıştır. Bunların 85 tanesi hekim 2 tanesi idari kadrodan gelen hekim dışı personelden oluşmaktadır. Hastane yöneticileri, il sağlık müdürlükleri ve halk sağlığı müdürlüğünü de hesaba kattığımızda, ülkemizin sağlık yönetiminin baskın bir şekilde hekimler eliyle yürütüldüğü görülmektedir. Tabii hekimler sağlık sektörünün en önemli yapı taşı ve vazgeçilmez unsurudur. Ancak hekimler eğitimleri boyunca sadece tıpla ilgili alanlarda derinlemesine eğitim almakta; finans, muhasebe, pazarlama, insan kaynakları, yönetim, iletişim, satın alma, örgütsel davranış, girişimcilik, kalite gibi konularda eğitim almamaktalar. Fakat başlarına geçtikleri dev bütçeli kurumlarda bu saydığım alanlarla ilgili yetki ve sorumluluk üstlenmekte ve doğrudan karar vermektedirler. Dolayısıyla özellikle yöneticilik görevlerinin ilk yıllarında bu alanlarda sınama yoluyla ve sezgilerle hareket etmektedirler. Örneğin, bir hekim, önüne gelen kurum bilançosunu yorumlamakta ya da kamu ihale kurumunun satın almayla ilgili konulardaki yönetmenliklerini anlamakta epey zorlanmaktadır. Kendileri için yeni ve zor bir alanda hizmet vermek ve hasta tedavisinden uzaklaşmak yerine; oldukça çok hekim ihtiyacı olan ülkemizde, hekimlerin asli görevleri olan sağlık hizmeti sunmak ve çok kutsal mesleklerini icra ederek hastalarıyla ilgilenmeleri daha yerinde olacaktır.
Peki, hekimler yönetimi bırakırlarsa sağlık sektörü nasıl yönetilir? Ya da kim bu alanı doldurur? Gelin bu soruların cevaplarını birlikte ele alalım.
Artık günümüz yönetim anlayışında, bir kurumu yönetmek için illa o alandaki teknik bilgiye sahip olmak gerekmemektedir. Örneğin, bir kola firmasını yönetmek için gıda mühendisi olmaya, Telekom firmasını yönetmek için elektronik mühendisi olmaya, belediyeyi yönetmek için yerel yönetimler okumaya, otomobil fabrikasını yönetmek için makine mühendisi olmaya, süper marketi yönetmek için kasiyer/esnaf olmaya, futbolu yönetmek için futbolcu olmaya (Morinyo çok başarılı teknik direktördür ancak futbol oynamamıştır. Benzer şekilde Birçok kulüp başkanı da iş adamı olmasına rağmen futbolu yönetmektedirler) gerek yoktur. Artık kurumları yönetmek için profesyonel yönetici yeterlidir (buna batıda CEO bizde müdür, koordinatör, sekreter veya değişik isimler verilmektedir). Öyleyse sağlık kurumlarını yönetmek için, illa tıp fakültesi okumuş birisine ihtiyaç yoktur. Sektörü yakından tanıyan ve yönetim becerisi olan bir sağlık yönetimi mezunu da bu görevi icra edebilir.
Örneğin, Sağlık Bakanlığı'nın iki ile atadığı kişiler hekim kökenli değillerdir. Ancak bu güne kadar bu illerimizdeki sağlık hizmeti diğer illerde olduğu gibi sürdürülmektedir. Benzer şekilde hem ülkemizde hem de yurt dışındaki birçok özel hastanenin başında hekim olmayan profesyonel yöneticiler vardır. Çünkü burada hekimler kendi asıl uzmanlık alanlarına odaklanmaktalar, yönetim gibi işleri ise bu alanda eğitim ve tecrübeli kişiler maharetiyle yürütmektedirler. Örneğin, dünya göz hastanesinin kurucusu bir inşaat mühendisidir. Ve birçok stratejik ve üst düzey kararı hekimlere danışarak kendisi almaktadır.
Sonuç Olarak; Dünyanın en eski ve önemli mesleklerinde birisini icra eden olan hekimlerin hastalarıyla ve eğitimini aldıkları alanla daha fazla ilgilenmeleri, hastanelerin bir çok fonksiyonunu (satın alma, personel, lojistik, kalite vb.) alanında uzman kişilerle koordineli bir şekilde yapmaları, Türkiye’nin parlayan bir yıldız olan sağlık sektörümüzün sürdürülebilir olması ve geleceği için son derece önemlidir.
2013 yılında 35 farklı üniversitenin Sağlık Yönetimi Bölümlerine 2300 öğrenci geleceğin sağlık yöneticisi olmak için kayıt yaptırdı. Bu öğrencilere hem sağlıkla ilgili (Tıbbi Terminoloji, Epidemiyoloji, Hastalıklar Bilgisi, Acil Ve Afet Yönetimi vb.) hem de işletmecilikle ilgili (Muhasebe, İşletme, Girişimcilik, İletişim, Davranış Bilimleri, Maliyet Muhasebesi vb.) dersler verilmektedir.
Sağlık Bakanlığı sektöre uzun yıllar hizmet edecek olan sağlık yönetimi mezunlarına orta ve üst düzey yöneticilik (yöneticilik, uzmanlık, müfettişlik, şeflik gibi) gibi uygun pozisyonlarda kadro açmalı ve bu genç ve dinamik beyinlerden faydalanmalıdır. Bu tercih hem sağlık yönetimi okuyanları hem de hekimleri oldukça memnun edecektir.
Sağlık sektörünün bütün paydaşları olarak ülkemizin sağlık hizmetlerini daha yukarılara taşımak ve gelecek nesillere daha güzel bir ülke bırakmak dileklerimle bütün okuyucularıma esenlikler diliyorum.
“Yönetici İşi Doğru Yapar, Lider İse, Doğru İşi Yapar”
Yrd.Doç.Dr. Taşkın KILIÇ
taskinkilic79@yahoo.com

9 Mart 2013 Cumartesi

Döner Sermaye Ek Ödeme Yönetmeliğine Tepki için Basın Açıklaması

Sağlık-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanlığı tarafından, Döner Sermaye Ek Ödeme Yönetmeliğine Tepki için Basın Açıklaması yapılacaktır.




Sağlık-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanlığı tarafından haksızlıklara dur demek, sağlık çalışanlarının haklarını savunmak, Döner Sermaye Ek Ödeme Yönetmeliğine Tepki için 12 Mart 2013 tarihinde saat:12.30’ da Abdi İpekçi Parkı'nda Basın Açıklaması yapılacaktır. Tüm basın mensuplarına duyurulur.


Tarih: 12 Mart 2013
Saat: 12:30
Yer: Abdi İpekçi Parkı

İlginizi çekebilir


Sağlık-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanlığı

Döner Sermaye Ek Ödeme Yönetmeliği, Sağlık-Sen

18 Kasım 2012 Pazar

"Eczanelerde kaos kapıda"


Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik taslağına göre bazı eczanelerin kapanmak zorunda kalacağını söyledi. Saydan, eczanelere ilçe içinde serbestçe dolaşabilme imkanı verilirken, ilçe dışına bir kez çıkma hakkı tanınmasının Türkiye’deki imar durumu göz önünde bulundurulduğunda büyük mağduriyete yol açacağını belirtti.


TEİS Genel Başkanı Nurten Saydan, sağlık muhabirleri ile bir arayla geldi. Saydan, Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6308 sayılı kanun ile eczaneler hakkında kanunun bazı maddelerinin değiştirildiğini ve aynı kanun zorunluluğu ile 6 ay içinde yönetmelik hazırlanmasının zorunlu olduğunu hatırlattı. Söz konusu yönetmelik taslağının derin bir ketumiyet içinde saklandığını söyleyen Saydan, “Eczacı kamuoyunda tartışılmayan, kapalı kapılar arkasında hazırlanan bu yönetmelik taslağına göre ilçelerde, kasabalarda, beldelerde, imar planı yapılmayan yerlerde ya da iskan ruhsatı olmayan dükkanlarda yıllarca önce açılmış, halkımıza ücretsiz danışmanlık veren, her türlü sorunla ilgilenen, hastalarımızın ilk sığınağı eczaneler, 18 ay sonunda kapanacak. Ayrıca kanunda eczanelerini kapatanların, yeniden açamayacağı konusunda açık bir düzenleme olmamasına rağmen, eski eczacıların ilçe dışına bir defadan fazla nakil etmesi ya da eczanesini kapatması durumunda, mesleğini yapmaktan men edilmeye çalışılmasını anlayabilmiş değiliz.” diye konuştu. 
 
Taslak metine göre, devlet hastanelerinde eczacı bulunma zorunluluğunun da ortadan kalktığını kaydeden Saydan, “Taslağın benzer haliyle çıkması durumunda kaosa yol açacağı açıktır.” dedi. 
 
Mayıs ayında çıkan kanundaki amacın, eczanelerdeki adaletsiz dağılımı ortadan kaldırmak olduğunu belirten Saydan, “Hakkari’de 20 bin vatandaşa bir eczane düşerken, Marmaris’te 2 bin vatandaşa bir eczane düşüyor. Adaletsiz bir dağılım var. Biz kanunla bunun ortadan kalkmasını istemiştik. Hazırlanan bu yönetmelik taslağı, kanunun ruhuna uygun değil.” şeklinde konuştu. 
 
Eczanelere ilçe içinde serbestçe dolaşabilme imkanı verilirken, ilçe dışına bir kez çıkma hakkı tanınmasının Türkiye’deki imar durumu göz önünde bulundurulduğunda büyük mağduriyete yol açacağını dile getiren Saydan, birçok caddenin bir kısmının bir ilçeye bir kısmının ise diğer ilçeye ait olduğunu vurguladı. Saydan, “Eczaneler ilçe içinde dolaşabiliyor ancak ilçe dışına bir kez çıkabiliyor. Türkiye’nin imar durumunda böyle bir uygulama imkansız.” diye konuştu.
 
LABORATUVARLAR BODRUM KATINDA OLMAYACAK
 
Taslağa göre eczanelerdeki laboratuvarların bodrum katında olmasının da yasaklandığını kaydeden Saydan, “Taslak 18 ay içinde bu uygulamayı düzelteceksin, laboratuvarın bodrum katında ise faaliyetine son veririm diyor. Böyle bir uygulamanın nedenini de anlayabilmiş değiliz.” dedi.

Sağlıkta ve diğer kamu kuruluşlarında tüm sözleşmeliler kadroya alınacak


Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın sözleşmeli personelin kadroya alınması ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e verdiği talimat yerine getiriliyor.


Şanlıurfa'da yerel televizyonların ortak yayınına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sözleşmeli personeli 30 Haziran'a kadar kadroya alacaklarını bunun için bazı yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini söyledi. Bakan Çelik, "Bununla ilgili taraflarla görüşüyoruz. Hummalı bir çalışma yürütüyoruz net bir tarih vermem zor. Ama bu dönemde bunun olacağını ifade edebilirim. Tarih olarak da 2013 yılı Haziran ayı sonuna kadar bu işi biter." dedi.
 
Sözleşmeli personeli kadroya almadan önce devletin personel sistemiyle ilgili yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini anlatan Bakan Çelik, 1960-70'lerin başında çıkan 657 Sayılı Devlet Memurluğu Kanunu'nun fazla değiştiğini belirterek, " Yasa değiştirile değiştirile parçalı bulutlu hale gelmiş. 4A'lar, 4B'ler, 4C'ler, sözleşmeliler, işçiler, sözleşmeli işçiler bir sürü pozisyonda çalışan var. Bu durumda devlet personel sistemimizi mutlak surette yenilememiz gerekiyor. Bunun için bunun tarafları ile bir bir görüşüyoruz.” şeklinde konuştu.
 
Sözleşmelilerin kadroya alınmasından sonra boşalacak sözleşmeli kadrosuna yeni sözleşmelilerin alınmasına sıcak bakmadığını vurgulayan Bakan Çelik şu bilgileri verdi: "Birbirini doğur sistemini ortadan kaldırmak zorundayız. Bugün sözleşmeliler kadroya geçmek için kapıları aşındırıyor. Yarın bunların yerine yenilerini alırsak benzeri bir durumu tekrar yaşayacağız. Bu sistemin sona erdirilmesi lazım."
Haber7
Kaynak: saglikpersoneli.net 
http://www.saglikpersoneli.net/saglik